10 Mart 2009 Salı

Özgürlükçü,Futbol Dünyasının Kült Kulübü: St.Pauli

Esas anlam olarak “din” manasına gelse de, kült kelimesi sosyolojide; içerisinde bulunduğu kültür ve toplumun inançlarından ve yaşayışlarından farklı olarak hareket eden insan topluluklarını ifade etmek için kullanılmaktadır. İşte Almanya’nın St.Pauli takımı da kült kelimesinin sosyolojik anlamını tam olarak hak eden bir spor kulübüdür.

Almanya’nın kuzeyindeki Hamburg Eyaleti’nin takımı olan St.Pauli, gerek geçmiş başarıları, gerekse de ekonomik yapısı açısından sürekli olarak aynı eyaletin takımı olan Hamburg’un gerisinde kalmıştır. Ancak onları ünlü yapan, başarıları veya ekonomik güçleri değil, sıra dışı taraftarlarıdır. Anti-faşist, özgürlükçü ve cinsel ayrımcılığa karşı olan bir taraftar kitlesi bulunan St Pauli, bu özelliği nedeniyle futbol dünyasında farklı bir konuma sahiptir.

Hamburg, Almanya’nın medya ve eğlence merkezi olmasının yanı sıra, Avrupa’nın en büyük cinsel içerikli film endüstrilerinden birisine de sahiptir. Hamburg’daki hayat kadınlarının fazlalığından ötürü, 2006’da Almanya’da yapılan dünya kupası organizasyonunda, bu şehirdeki hayat kadınlarının Almanya geneline dağıtılmasına yönelik yol masraflarının karşılanması şeklinde çalışmalar bile yapılmıştır. Gerek medya, gerekse de eğlence dünyası açısından Almanya’nın en hareketli eyaleti olan Hamburg’un bu özelliği, St. Pauli taraftarlarında büyük ölçüde görülebilmektedir.

St. Pauli taraftarlarının temel karakteristiği, ırkçılık karşıtı oluşlarıdır. Bu açıdan Nazi gruplarıyla sürekli sorunlar yaşayan St.Pauli’li taraftarlar, her yıl ırkçılık karşıtı futbol turnuvası düzenlemektedirler. St.Pauli’nin geçmiş yıllarda ırkçılık nedeniyle ceza alan ilk Alman kulübü oluşu da ilginç bir detaydır. St. Pauli’nin geleneksel bir spor kulübü oluşundan bu günkü konumuna dönüşümü, 1980’li yıllarda kulübün merkezinin Hamburg’un gece hayatının yaşandığı bölgeye taşınması ile gerçekleşmiştir. Maçlarını 1500 kişi civarında bir seyirci kitlesine oynayan St.Pauli, bu bölgedeki sol görüşlü gençlerin kulübü sahiplenmesi ile 20.000 seyirci ortalaması ile dolu tribünlere karşı oynamaya başlamıştır. Almanya Bölgesel Liginde (Regionalliga) en fazla seyirci ortalamasına oynayan St.Pauli Kulübü, birçok Alman 1.Lig(Bundesliga) kulübünden de daha fazla kombine bilet satmaktadır. 2001/2002 yıllarında kapanma noktasına gelen kulüp, 6 hafta içerisinde 150 bine yakın t-shirt satarak ve Bayern Münih ile bir maç organize ederek bu sıkıntılı durumundan biraz olsun sıyrılmıştır. 2005-2006 sezonunda Almanya Kupası’nda Hertha Berlin ve Werder Bremen gibi takımları eleyerek yarı finale kadar yükselen takım, o yıl kazandığı reklam ve televizyon yayın gelirleriyle finansal açıdan önemli bir rahatlama yaşamıştır.

Sol görüşlü gençlerin kulübü sahiplenmesi sonrasında, kuru kafa şeklindeki korsan simgesi St. Pauli taraftarlarının sembolü haline gelmiştir. Kulübün maçları, futbol müsabakasından çok parti ve eğlence havasında geçmektedir. Kulüp özellikle bayan ve eşcinsel taraftarlarının çokluğu ile bilinmektedir. Örneğin kulübün stadına bir erkek dergisi olan Maxim’in reklamlarının konulmasından sonra taraftarların yapmış oldukları protestolar neticesinde, kulüp yönetimi dergiye ait reklam panolarını kaldırmak zorunda kalmıştır. Külübün Başkanı olan Corny Litmann da bir eşcinseldir. Kulübün taraftarlarının büyük bir çoğunluğu gelir düzeyi nispeten düşük olan ve varoşlarda yaşayan gençlerden oluşmaktadır. Ancak kulübün tüm Almanya genelinde taraftarları ve sempatizanları olduğu gibi, Avrupa ve dünya genelinde de St. Pauli taraftar grupları bulunmaktadır.

Kulübün en büyük rakipleri, aynı şehrin takımı olan Hamburg’dur. Hamburg taraftarları arasındaki faşist gruplarla sorunlar yaşayan St.Pauli taraftarları, Hansa Rostock taraftarları ile de yine faşizm nedeniyle rekabet içerisine girmişlerdir. Ancak Hansa Rostock taraftarları arasındaki bu faşist grupların kontrol altına alınması ve kulüp içerisinden uzaklaştırılması sonucunda bu rekabet sona ermiştir.

Kulübün altyapısındaki Türk oyuncuların çokluğu da dikkat çekici boyuttadır. Kulüp sürekli olarak altyapısında en fazla Türk oyuncu bulunduran Alman kulüplerden birisi konumundadır. St.Pauli forması giymiş en önemli Türk oyuncular Uğur İnceman ve Deniz Barış’tır. Öyleki kulüp en son Deniz Barış’ın attığı gol ile Bundesliga’ya yükselmiş; ancak akabinde tekrar alt liglere geri dönmüştür.

Rakip kaleye olan ataklarını sol kanadından yapan St.Pauli, farklı yapısı itibariyle futbol dünyasının en ilginç kulüplerinden birisi. Kuşkusuz taraftarları Türkiye’nin kültürüne çok uzak bir yapıda olabilirler (tiyatro yöneticisi eşcinsel bir başkanın Türkiye’de kabul görmesi ne kadar mümkün, bence hiç mümkün değil), ancak zaten onları farklı yapan da bu anlayışları. Daha ziyadesiyle şiddete meyilli insanların tribünleri doldurduğu futbol dünyasında onların yeri kuşkusuz dikkat çekici. Öyle sayıları da az değil. Almanya genelinde 11 milyon civarında taraftarı veya sempatizanı olduğu düşünülüyor St.Pauli’nin. Almanya’nın nüfusu 82 milyon civarında olduğuna göre, gerçekten çok fazla sayıdalar. 2007-2008 sezonunda da bir üst lig olan Bundesliga 2’de mücadele edecekler. Ekonomik açıdan çok güçlü olan Alman kulüpleriyle rekabet etmeleri çok güç olsa da, bu kadar çok taraftarı olan bir kulüp her zaman için çok önemli başarılar yakalama potansiyeline sahiptir. Kim bilir belki bir gün Bundesliga şampiyonu olurlar ve Almanya’yı her köşesinin kuru kafalarla dolu olduğu bir sabaha uyandırırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder